KÜRK MANTOLU MADONNA
Düşünce Yazısı
Kürk mantolu madonna, aslında hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatıyor. Yani, hiç bir şeyi gördüğümüz kısımlarıyla yorumlamammız gerkektiğini ve hayatın çok derin bir anlamı olduğunu anlatıyor. En azından Raif Bey için bir zamanlar öyleymiş yani şöylede de denebilir; hayatın eğer biz ona anlamlar yüklersek çok derin olabiliceğini anlatıyor çünkü bir hayat bir amaç üzerine olabilir, arzular istekler üzerine ya da sadece sayılar veya rasyonellik üzerine olabilir ama Raif Bey’in hayatı Maria Puder üzerine kurulu, ve sonu ise onlar için müthiş bir aşkın, sonbaharın acı dolu hüznü ile bitişidir. Raif Bey ve Maria’nın aşkı güzel günlerine gözlerini yumduktan sonra Raif Bey’in hayatı düşüncelerinin görüşünü kapatmasıyla, bakarak ama hiç bir şeyi görmeyerek geçmiştir.
Raif Bey, Maria ile babasının isteği üzerine sabun üretimini öğrenmek için gittiği almaya da bir sanat galerisinde tanışır. Raif bey almanyaya geldikten sonra zamanını dili öğrenmek için harcamıştır bu arada sanat galerilerine gitmektedir ve bir gün bir sanat galerisini gezerken onu hayatı boyunca derinden etkileceyek o tabloyu görür, kürk mantolu madonna... Raif Bey günlerce bu sergiye gitmeye devam eder bu sıralarda da etrafında dolaşan bi kadın vardır ama Raif Bey için kadanın ilgisi önemsizdir çünkü o kürk mantolu madonnasından başka bir şey göremez. Raif Bey’in her gün bıkmadan usanmadan o sergiye gidip saatlerce o tabloyu incelemesi gariptir ve bunu farkeden insanlar vardır. Bir gün Raif Bey’in yanına bir bayan gelir ve Raif Bey’e göre alaylı bir tavırla ona sorular sorar. Raif Bey bu sorları kadının suratına bile bakmayarak acaleyle yanıt verir. Acelesi vardır çünkü insanlarında onun her gün oraya gidip aynı tabloyu serrettiğinin farkında olduklarını biliyorudur ve yanlış anlaşılmak istemez. Daha sonraki günlerde Raif Beyden hoşlanan kadın onun birden öpüverir tam o sırada Raif Bey’in neredeyse kalbini durdurucak bir şey olur. Kürk mantolu madonnası mantosuyla yolun ortasında öpüşen iki insanın yanından geçer. Raif Bey untansın mı yoksa rüyasını peşinden mi koşsun bilemez başka bir gün kürk mantolu kadını tekrar görür ve takip eder işte onların acı ile bitecek hikayesi bu şekilde başlar. Raif Bey ve Maria harika günler geçirirler kavga ederler, gülerler, beraber galerileri gezerler, birbirlerine aşık olular ve beklemtileride bu aşk ile birlikte oluşmaya başlar ama en başında ikiside birbilerine sadece arkadaşlık etmek konusunda anlaşmışlarıdır. Bir gün bu ilişkileri bozulur. Maria hastalanır ama Raif ona bakar ve iyileşir. Marianın hasta olduğun dönemlerde önemlidir. Hastalığıının sonuna doğru güzel vakit geçirmişlerdir ama ne önemi var ki sonunda Raif Bey her şeyini kaybetmiş, haberi olmadığı ama marianın sürekli mektuplarında süpriz olarak bahsettiği kızının sadece bir kez altın sarısı saçlarını görmüş sonra da kederinden ama belki de gripten yatağında yanında hayatının son zamanlarında ona biraz olsun yaklaşmış, arkadaşlık etmiş olan insan varken zorla geçindirdiği evinde bir yabancı gibi ölmüştür.
Raif bey’in günlüğünü okuyan ve onun hayatına son dönemlerinde giren Rasim onu aslında asla tanıyamadı çünkü Rafi Bey her ne kadar hayatının bir kısmnı yazmış olsada Rasim onu Mariayla tanışmadan, beraber geçirdikleri o günleri yaşamadan veya kürk mantolu madonna’yı her gün hayranlıkla seyretmeden asla anlayamaz. Rasim, Raif Bey’i anlayamayacak olsa da onların hikayesi kimsenin haberi olmadan yok olamasına engel olmuştur bir şekilde ve hatırasında bu aşık adamı her gün yaşatacaktır çünkü Raif ve Maria’nın narin ilişkisini anlaması Rasim’in onu anlamasında çok önemlidir. Bir insanı asla dışarıdan gördüğümüz kadar anlayamayacak olduğumuz gibi Rasim de Raif’i bu şekilde anlayamaz. Raif Bey’in sakinliğinin, hayatı boşvermesinin, ailesini geçindirmek için çalıştığının, ailesi içinde olan hiç bir şeyi kafasına takmamamsının, akrabalarının kötü kişiliklerine rağmen onlarla muhattap bile olmamasının tek sebebei hayatı boyunca asla unutamadığı her gün aşkını yeniden yaşadığı kadın, acısının nedeni, hüznünün ve başka insanların onu belki de ezmesini ve ya rahatsız etmesini bile umursamamasını sağlayan tek insan, Maria; Raif Bey’in sakinliğinin çok büyük bir acıyı gizlemesinin ve bu acını Raif Bey’i hayatından vezgeçerebilecek kadar büyük olmasının neden ise yine Maria'dır.
Maria'nin dışarıdan kırılamayacakmış gibi görünen ama onun arkasına saklandığı duvarları aslında kıldan incedir. Maria “Atlantik” diye bir yerde sadece annesi için çalışmaktadır Raif onu ilk gördüğü zaman bütün hayallerini yıkıldığını düşünür ama öyle değildir çünkü dediğim gibi hiç bir şey dışarıdan göründüğü gibi olamaz. Maria da aslında o işi sadece iyi bir neden için yapmaktadır insanlara bedenini ve sesini satmayı her gece gerçek olmaya çok uzak bir tavırla sahneye çıkmayı istememektedir. Sahneye çıkarken kendisini dışarıda bırakıp sadece annesini düşünür ama Raif Bey ise onunla tanışmadan önce galeride her gün ziyaret ettiği kürk mandolu kadının nasıl bu kadar farklı bir insan olabileceğini düşünmektedir. Raif, Maria'nın her gece olmaya çalıştığı güçlü kişiliğin olmadığını Maria'yı tanıdıkça ona daha da yaklaştıkça fark eder.
Raif Bey’in bize hissettirebileceği başka bir şey ise hayatının anlamı olarak gördüklerimizi kaybettikten sonra nefes almanın bile önemsiz olabileceğidir çünkü Raif Bey bize hayatın nası sadece yemek yemek para kazanmak ya da nefes almak olabileceğini gösterir. Raif Bey bize sonunun peri masallarındaki gibi olacağı beklenen bir hikayenin nasıl göz yaşının bile yetmeyeceği şekilde bitebileceğini gösterir Raif Bey bize acısını ve acizliğini anlatır bu kitapta Sabahattin Ali'nin yer verdiği bu karakter fazlasıyla gerçektir bu yüzden işte bütün o gerçekliğin acısını taşır.
Yaşamını tek bir şeye bağlamış bir insanın hayalkırıklıkları arasında geçen yaşamının sonunun nasıl bu kadar yalnız olabiliceğinin örneğidir Raif Bey....
Bu da videomuz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder